Endüstriyel Mutfak firmaları olarak amacımız, görevlerimizi yerine getirirken ayakta da kalarak sürekliliğimizi korumaktır. Burada gelir kavramı tamamen sürekliliği sağlamak ile ilgili aslında. Kâr marjınız veya kazandırdıklarınızın oranı arttığı kadar büyüyor ve gelişiyorsunuz.
Yukarıda bahsi geçen görev anlayışı zaten bu sorumluluğu otomatikman getirmiş oluyor. Sondan başa doğru gidersek bu kârın nasıl geldiği veya daha da derine inersek aslında kazanırken neler kaybettiğinizle ilgili olduğunu anlayabilirsek gelişebiliyoruz. Karmaşık gibi görünse de değil.
Altın cümle şu:
“Kazandığınız paradaki giderlerinizin kontrolü sizin sürekliliğinizi sağlar.”
Yukarıdaki paragrafın çağrıştırdığını tersten düşünmek bu sonuca varmanızı kesinleştirir. Kesinlikle doğrudur. Altına imzamı atarım. Yani blog yazısının resmindeki buzdağının altında görünmeyen kısımdır giderler. Ne kadar önemli olup olmadığını anlamanın eşittiride uzunca bir sürede kazanabildiğiniz deneyimlerinizdir.
Sonuç olarak, Deneyimleriniz eşittir Sürekliliğinizdir. Sürekliliğiniz temeli ekonomiden geçer ve direkt olarak kârınızı nasıl şekillendirdiğinizdir.
Sürekliliğinizi sağlamak mı istiyorsunuz? Giderlerinizi kontrol edin. Bu kadar basit.
Örnekleyelim:
İlk olarak; bir mutfak firması, satış temsilcisi kanalı ile bir firmaya herhangi bir ürün satar. Bu satış içerisinde sizin maliyetiniz ve üzerine eklenmiş kârı vardır. Gayet normal prosedür işler.
Ya peki bilinen ismiyle ürün iade edilmek istenirse…
İşte sürekliliğinizi törpüleyen adım burada başlar.
Ancak bu nokta diğer noktaların içinde çok önemli değildir. Cidden değildir.
Diğerlerine göre önemli değildir elbette. Haklı, haksız veya gelirin düşmesi göze batmaz. Yenisi yapılabilir, eskisi belki kullanılabilir. Gelirimiz X iken X – 10 olabilir. Bir sürü varyant gelişebilir.
Ancak bizi ilgilendiren ve sürekliliğin sağlanmaması için hala kritik noktaya ulaşılamamıştır. Bu konu aslında çok ama çok önemli. Ama yine buzdağının altındaki kısım.
Senaryoyu ilerletelim. (Aslında senaryo olarak belirtilse de her gün karşımıza çıkan olaylardan biridir bu durum) Satılan ürün öyle veya böyle geri geldi. İmalatı yapılacak ve geri dönecek. Bu duruma 10 puan verdik ve gelirimizden geri geldik.
Daha sonra ürünü tekrar müşteriye sunduğumuzda hayal kırıklığına tekrar uğradık. Ürün yine beğenilmemişti.
Peki neden?
Aşağıdaki nedenler olabilir mi?
1) Standart olmayan özel bir imalat ürünün müşteriye teklif edilmesi.
Bu durum altında aslında aşağıdakiler gizlidir:
a) Satıcının ben biliyorum, en iyi ürünü sadece ben tasarlayarak müşteriye sunarım egosu.
b) Benim dediğim olur, karşımdaki bilmez duygusuna sahiplik. A segmentine benzese de ince bir nokta a ile b şıkkı birbirinden ayrılır.
2) Ürün teklif edilirken satıcının hayali ile yatırımcının ya da kullanıcının hayalinin eşleşmemesi.
3) Satıcının özel imalat olan ürünü kendinin tüm detayları ölçüleri ile teknik resmini çizmemesi veya çizdirmemesi. (Genelde yoğunluktan. )
Sonuçları ne olur?
1) Firma atelye/fabrika vb. imalat akışı bozulmuş olur. Etkileri kısa sürede hissedilmez ama etkisi büyük olacaktır.
2) Firmanın satış elemanının yetersizliğinin ortaya çıkması. İş yapar veya yaptırırken 2 kez düşünür ya da yerine koyacak kişi ararsınız.
3) Zaman kaybı en büyük kayıp olarak tarihe geçer.
4) Motivasyon kaybı performans düşümünün başlangıcı sayılır.
5) Firma itibarı zedelenir.
6) Hizmet sunduğunuz işteki çalışan personelin başka firmada karşınıza çıkıp sizden mal/ürün almaması riski muhakkak oluşur.
Bu sonuçları çoğaltabilirim elbette. Genel başlıkları bu şekildedir.
Başa dönersek bu sonuçlar siz X kazanırken, X – 10 değil; belki X-(X+10) kazandıracak yani zarar ettirecektir.
Aslında daha tehlikelisi bu değildir. Satıcının ben X kazanırken X-10 kazandım, evet bu giderler dolayısıyla X-5 kazanıyor olacağım deyip durumu anlayamamasıdır.
Bakın nereye geldik. İşte firma sürekliliğini zedeleyen, törpüleyen kazanım veya genel anlayış sizi sona götürecektir. Genel toplamda yapılan zarar kazanılan gelirin her şekilde yitirilmesini getirir. Sebebi de yukarıda yazdığım sonuçların firma bünyesine geçmiş artık panzehrinin de bulunamayacak olmasıdır. Bence hem sonuçları hem de sebepleri tekrar tekrar okumakta fayda olacaktır. Kayıp mı yoksa kazandık mı?